Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara´da STK temsilcileriyle katıldığı iftar programının ardından konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada koalisyon görüşmelerine değinerek, "Siyaset uzlaşma sanatıdır. Siyasilerin görevi millet iradesine taktiklerle çalım atma görevi değildir. Bugüne dek süreci kolaylaştırıcı bir görev yaptıysam, bundan sonra da devam edeceğim" dedi.
Erdoğan´ın konuşmasından satır başları:
"Bu mübarek ayda millet olarak kapı komşularımızdan başlayarak dünyadaki ihtiyaç sahiplerine yardımcı olduk, dertlere derman olmanın çabası içinde olduk.
Ne yazık ki Suriye gibi bir çok ülkede Ramazan ayı acı haberler geldi. Biliyorsunuz cumartesi günü insanlık tarihinin en yüz kızartıcı olaylarından biri olan Srebrenitsa katlimanı anıldı. Bizim dünyamızda farklı bir yeri var. Böyle acı hadiselerin yaşanmaması için çalışılmalı, tarihten ders alınmalı. Maalesef ders çıkarılmadığını görüyoruz.
SURİYE´DE YAŞANANLAR
Benzer olaylar Suriye başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde yaşanıyor. Bosna savaşında 300 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir, bugün Suriye´de 300 bini aşkın insan hayatını kaybetti. 4 milyon kişi ülkesini terk etti, 2 milyonu bizde olmakla birlikte. Uluslararası toplumun irade boşluğunu 20 yıl önce Bosnalılar ödedi, şimdi de Suriyeliler ödüyor.
İnsan hayatı, hırslara, çıkar hesaplarına kurban edilemeyecek kadar değerlidir, azizdir. Her gün, kimyasal silahlarla, bombalarla çocukların katledildiği, yetim ve öksüz bırakıldığı bir dünyanın huzur ve sükun bulması mümkün değildir. Ölen her masum, insanlığımızdan da bir parça götürüyor. Yok edilen her şehirle birlikte kadim medeniyetimizin çok kıymetli bir cüzü, hatırası da ortadan kalkıyor. Artık, herkesin elini vicdanına koyup, bu vahim tablonun geri döndürülmesi, yaşanan vahşetin son bulması için harekete geçmesi şarttır. Savaşın sebep olduğu mülteci sorununu komşu ülkelerin üzerine yıkarak, sınırları kapatarak, mevcut rejime ehveni şer muamelesi yaparak, bu sorun çözülemez. Suriye halkı, DEAŞ terörü, bununla birlikte Esed´in devlet terörü arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılamaz, bırakılmamalıdır. Başta BM Güvenlik Konseyi ülkeleri olmak üzere insiyatif alınmalı.
Bundan 20 yıl önce milletimiz nasıl seferber olduysa, şimdi de komşularımız aynı şekilde komşularımız için seferber oluyor. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarımız insanlar arasında ayrım yapmadan herkese ulaşmanın yaraları sarmanın mücadelesini veriyor. İnsani yardımın yanında eğitimden sağlığa kadar gurur tablomuz olan projeler ortaya koyuyor. Gittiğimiz ülkelerde bayrağımızın yanında STK´larmızın bayrağını görmek gurur veriyor.
Sizler Türkiye´de demokrasinin yerleşmesi için büyük çaba sarf ettiniz. Gerektiğinde medya ile, gerektiğinde sahada mücadele vererek duruşunuzu gösterdiniz.
Coğrafyamızın ve İslam dünyamızın çok zor zamanlardan geçtiği bir dönemde biz de zor durumlardan geçiyoruz. Durmadan duraksamadan son 12 yılı devlet ile milleti barıştırma sürecidir. Özellikle kırılan gönüllerin onarıldığı dönem oldu. Bu dönemde yasaklara son verdik.
GENÇLİK VİZYONU
Geçmişte dışlanan vakıflarımız ve derneklerimiz özgürlük ortamına yeniden kavuştu. Şimdi önümüzde 2023 hedefi bulunuyor.
İstikbali inşa edecek olanlar milli değerlerine bağlı nesillerdir. Gençliğimiz noktasında sıkıntılarımızın olduğunu burada hatırlatmak istiyorum. Özellikle yurtlarda basit bir otelcilik hizmeti vermesi değil, tam aksine nakış dokur gibi dokuması lazım gençlere.Zaman öldüren değil zamanının kıymetini bilen gençlik yetiştirme zamanıdır.
Kardeşlik iklimini kuvvetlendirmek için çalışıyoruz. Türkiye´de de demokrasimizin sigortası STK´larımızdır. Sizler siyasal zenginliğin de sembollerisiniz.
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
En kutsal değerlerimizi istismar eden, örgüt amaçları doğrultusunda paralel çetelerin tahribatın sarılması gerekiyor. Milletten topladıkları paraları nerelere harcadıklarını hep birlikte gördük. Kumar masalarına verildi. Körpe zihinler binlerce gencimiz bu örgüt elinde ülke karşıtı konuma sürüklendi. Buna karşı hassas olmak zorundayız. Bu paralel örgütün sebep olduğu fitnenin düzelmesi noktasında çaba sarf etmenizi bekliyoruz. Yoksulun elinden tutan gayretlere ihtiyacımız var.
KOALİSYON SÜRECİ
"Koalisyonun hayırlı bir şekilde devam etmesini temenni ediyorum. Meclisteki Genel Başkanların sorumlulukla devam etmesini umuyorum. Siyaset uzlaşma sanatıdır. Siyasilerin görevi millet iradesine taktiklerle çalım atma görevi değildir. Bugüne dek süreci kolaylaştırıcı bir görev yaptıysam, bundan sonra da devam edeceğim. Genel Başkanlarımdan da aynı hassasiyeti göstermelerini diliyorum. Dün itibarıyla başlayan, bugün de devam eden koalisyon görüşmelerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hayırlı bir neticeye ulaşmasını temenni ediyorum. Suriye, Irak, Yunanistan, Ukrayna gibi komşularımızdaki durum ortadayken, Meclisteki tüm siyasi parti genel başkanlarının, ülkenin geleceğini düşünerek adım atmaları gerekiyor."
Erzurum
23.11.2024