TABU VE TAGUTLARIN ÇOCUKLARI ÖLÜM ÇİÇEKLERİ.!

Ahmet Gökhan Yazıcı Yazdı

TABU VE TAGUTLARIN ÇOCUKLARI ÖLÜM ÇİÇEKLERİ.!

 

Belki gönül dostlarımız olarak bu hassas ve nazik dönemde yazdıklarımızdan dolayı bizlere kıza bilir gönül koyabilirsiniz ama öncelikle doğru bildiğimi yaşamaya ve yazmaya çalışan bir kardeşiniz olarak anlaşılma kaygısı hiç güdmedim bundan sonraki hayatımda da gütmeyecek Müslüman Türk Milletinin menfaat ve çıkarları adına kalemim ve yüreğim el verdikçe yazacağım inşallah.! 
Yazımızın muhatabı asırlardır devam eden Anadoluyu böl parçala kontrol et ve yönet stratejisinin son günlerdeki kargaşa ve kaos pratiğini yaşama geçirmeye çalışan bölmek isteyenler değil

Bölünmeye,koparılmaya,ötekileştirilmeye çalışılan,ve kanla beslenen terorize gruplar tarafından kullanılan mütedeyin kesimler ve insanlardır.

Son günlerde ülkemizde ve sınır ötemizde cereyan eden ulusal ve uluslar arası terörize katliamlar jeo stratejik bir dönemeçte olan ülkemizin bir tufan emaresidir şüphesiz.

Ülkemizin ve Milletimizin olaylar karşısında sabır taşı çoktan yerinden oynamış artık insanlarımız ve siyasi gruplar birbirine potansiyel suçlu gözüyle bakmaktadır.!

Terör grupları vesilesi ile çoğrafyayı yeniden dizayn etmeye çalışan batılı oryantalist ve emperyalist devletlerin ekmeğine yağ sürercesine ,

Anadolunun kıyametini hep birlikte çeşitli ırklar,fikirler,inaçlar,mezhepler etrafında taasubiyetle tabu ve taguta dönüşmüş bir saplantı kararlılığı ile hazırlamaktayız.!

Maalesef ki yıllardır Anadoluda tutuşturulan bu ateşe kimimiz nemrudun askerleri gibi odunla koşmakta, kimimiz küçük karınca misali kalburla su taşımaktayız.!

Kimi için Hak yol İslam, kimi için devrim kimi için ise milliyetçiliktir, cehalet, yoksulluk ve sahipsizlik hamurlarıdır, bazende birileri için sermayesi.

Aynı toprağın , inancın ve kaderin insanları olsalarda, farkları fark edilebilecek bir boyuta ulaşmalıdır.

Dünyaya ve hayata farklı pencerelerden bakmalı ve herkesin kendine has tabusal doğruları, uğruna ölesiye taguları olmalıdır.

Haşa yaratılış fıtrati mazlum ve suçlu olmasalarda, güçlü olan zalimlere oyuncak, satranç tahtalarına piyon olarak kalmalıdır.!

Samimidirler, hesap ve kitapdan anlamazlar.! Anlamamalıdırlar.!

Sadıkdırlar sorgulama nedir bilmezler.! Bilmemelidirler.!
Sevmişler ise sebebini bile düşünmezler! Düşünmemelidirler.

Dünyevi makamı, parayı,şöhreti vel hasıl hayatı tagut haline dönüştürmüş; Liderlerinin, önderlerinin, tarikat ve cemaat şeyhlerinin yanlışları onların doğrularından doğrudur.

,Biat kültürü ile dizlerinin dibinde yanlışlarının gölgelerinde araştırmadan,sorgulamadan taasubiyetle yaşamak onlar için biçilmiş bir rol ve statüdür.
Bazen bir tabunun yelpazesi, bazen bir tagutun sermayesi, bazen beşeri bir fikrin kırıntısı, bazen bir inancın güdülenmiş robotlarıdırlar.

Kiminin elinde orak çekiç, kiminin elinde tesbih dillerinde tekbir, kiminin elinde bayrak,yüreğinde vatan vardır.

Kimi bir hülyanın, kimi bir rüyanın, kimi ise ukbanın peşinde belkide tek müşterekleri ölmeyi ve öldürmeyi bilmeleridir.Nitekim bilmek üzre koşullandırılmışlar, şartlandırılmışlardır.

Bazen birileri bir namlunun ucunda,bazen birileri bir tetiğin üzerinde, bazen birileri ise bir bombanın kuçağında olsalarda tek şansları ya ölmektir yada öldürmektir.

Tabulaştırdıkları tagutları onlar için bazen bir ilaç, bazen bir kazanç bazen haşa bir ilahtır.! Ölmek ve öldürmek için tek emirleri kafi olup bu uğurda onlar için artık her şey mübahdır.
İşte özellikle son yarım yüzyılda ve son günlerde de yine yeniden ölmeye ve öldürmeye başlıyan ve Anadoluda kopması muhtemel bir tufanın düblör ve figuranlarıdır.
Bir yaratıcı edası ile kişilik ve şahsiyetlerine sirayet edilmiş, benlikleri ellerinden alınmış, geleceklerine ipotek koyulmuş, yoksulluğun, cehaletin ve sahipsizliğin kıskacında iffetten- illet ve zillete sürüklenmiş, yaradanın kendisine bahşettiği eşref-i mahlukatlıktan uzaklaştırılıp;
Bir makine komutasından ibaret bazen bir insan silüeti olarak bazen bir kobay, bazen bir robot,bazen insanlığa hasret bir hayvan,bazen mazlum ve masum rolüne bürünen bir şeytan olarak
Kendi inanç ve doğrularımız etrafında , haklı ve haksız kefesine koyduğumuz, soylu ve soysuz olarak yargıladığımız, iyi ve kötü olarak ayrıştırıp bazılarının ölmesine, bazen alkış tuttuğumuz bazen ağladığımız.!
Nitekim iyi veya kötü hallerine bi şekilde ortak ve sebep olduğumuz aynı kefede ve kefende bile düşünülmesi mümkün olmayan bu tabu ve tagut çocukları varya işte onlar ölüm çiçekleri.
Kimi bombanın kucağında,kimi namlunun ucunda kimi bir işaret parmağının hizasında kendilerine biçilmiş makus talihi yaşayan ve ölen çocuklar var ya işte onlar:
Aslında kin ve öfkemizle beslediğimiz, nefret ve intikam söylemleri ile suladığımız , Ölüme ve öldürmeye kendi ellerimizle sürüklediğimiz İşte onlar Anadolu Yaylası´nda yetişen renkleri cinsleri farklı olsada aslen ilah-i kaynaklı sonrasında Şeytana ve bazı tagutlara tandaslı ölüm çiçekleridir.!
Beğensek de beğenmesek de bir sebe-i hilkat olarak bu olaylardan,olgulardan ve insanlardan sorumluyuz ve hiçbir yere de kaçamayız.!
Eğitemedik, yetiştiremedik,hak ve hakikat doğrultusunda tebliğ edemedik, geçim ve yaşam kaygısı ile kendi mehmedimize ağladık ötesini düşünemedik.
Kendi evladımızın eğitimine bile zaman ayıramayan geleceğe doğru ve tutarlı bir şahsiyet olarak yönlendiremeyen bizler
Evlatlarımızı dalından kopmuş yaprak misali onlara yön ve rota belirleyen çeşitli fikir ve inaç bağlamında ki ;
Rüzgarların,poyrazların,karayellerin,bazende fırtınaların insafına terk ettik ve bu sonu hep birlikte hazırladık.! Kaçamayız.!
Bana değmeyen yılan binyıl yaşasın felsefesi ile hayatımızı günümüzü gün ettik,aslında bu yılanları kendi basiretsizliğimiz,ilkesizliğimiz,inaçsızlığımız ve idealsizliğimizle, öfkemizle ,kinimizle velhasıl kendi elimizle biz büyüttük.! Kaçamayız.!
Ve bu gün onlar günah ve sevapları ile ölürken ve ukbada cennet veya cehennemlerine kavuşurken ölümlerine bi şekilde sebep olan bizler onların ölümlerinin sebeb-i hilkati olarak belki de üzerimizdeki veballeri ile birlikte ölümsüzleşeceğiz.
Anadoluda bu tufanın önüne geçmek, koparmaya çalışılan beşeri kıyameti engellemek mümkün mü sizce? Mümkün elbet.!
Güçlü bir DEVLET, inanç ve idealizimle yoğrulmuş kararlı bir MİLLET, okuyan,,tartışan,sorgulayan,neye niçin inanması gerektiğini araştıran, İman ile yoğrulmuş, bilgi ile donanmış, inanç ve idealleri ile şahsiyet bulmuş ALTIN BİR YENİ NESİLLE her şey mümkün evelallah.!
Nasılmı çok kolayDevleti bölünmenin eşiğine getirmiş olan terörize gruplara karşı uygulanmaya çalışılan; Demokrasi ve İnsan Hakları sadece Hayvan Haklarına dönüştüğü ve insanlık onuru ve şerefinden uzaklaştığı ülkemizde artık hiçbir anlamı ve ehemmiyeti kalmamıştır anlayışına bütün metedeyin kesimlerin inanması ve bu hususda kesinlikle ödün verilmemesi.!Ülkenin ve milletin birlik ve beraberliğine kast eden, birliğini ve güvenliğini sağlamaya çalışan güvenlik güçlerine ve mazlum masum insanları katleden hainlere karşı müdahalede;
Artık bizleri ne kopenhang kıriterleri, ne İnsan hakları evrensel beyannamesi, ne birleşmiş milletler safsatası ,ne Uluslar arası İnsan hakları Mahkemesi,ne ab,ne nato nede cento ve tavırları dikkate alınmamalıdır.!
Milletin parası ile milletin meclisinde bölücülüğü sembolize eden kravatlı ve etekli alçak vekillerin bölücülüğe yönelik her türlü eylemi ve söylemi dokunulmazlıklarını kaldırma sebebi olarak süratle kanunlaştırılmalı, kesinlikle ceza evine atılmadan, beslenmeden süratle sınırdışı edilmelidir.Irakın ve Suriyenin Kuzeyinde kurulan ve kurulacak olan Bölgesel Kürt devleti süratle tanınıp, Ülkemizde Kürt devleti hayali kuranlar ve doğrudan ve dolaylı yoldan bunu yaşantıya dönüştürmek isteyenler evlatları terrorize eylem ve faaliyete karışanların aileleri ve malvarlıkları ile birlikte gönderilerek hayallerine kavuşturulmalı gerekirse tehcir edilmelidir.Dosta güven düşmana korku salan bir devlat mekanizması ile hassas bölgelerde olağanüstü hal süratle ilan edilmeli, ihlal edenler kesinlikle yargısız infaz edilmelidir.Teröre doğrudan veya dolaylı yoldan destek olan işadamı, sanatçı, sporcu, aydın ,entel ,dantel takımı kamu oyuna ilan edilmeli ve bu millet üzerinden elde ettikleri her türlü hakları ve malları elinden alınarak sınır dışı edilmelidir.!

Müslüman Türkler ve Kürtleri bölgede birbirine düşürecek hertürlü, söylemi, eylemi, neşriyat ve yazar,cizerleri bölücülükle eşdeğer ağır cezalarla cezalandırılmalıdır.Başta Öcalan olmak üzere bu kan ve gözyaşına sebep terörün komuta kademesinden idam cezası alanların ertelenen cezaları ve üstte sıraladığımız kararlar bir referandumla Halkın vicdanına havale edilmeli ve çıkacak karar millet desteğiyle birlikte anında uygulanmalıdır.

Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bir bütün olan Türk Devletinin ali menfaatleri doğrultusun da özellikle dış politika, terror gibi hayati meselelerde partiler üstü bir anlayışla iktidar ve muhalefet partileri sorumluluk üstlenmeli hiç bir siyasi ve şahsi menfaat asla Kabul edilmemelidir.Bu kararlığı ve yürekliliği gösteren bir devlet ancak devlet olabilir, bir millet ancak millet olarak bu çoğrafyada yaşayabilir.!Ülkeyi İdaresine bu necip milletin adına vekalet alan iktidar ve muhalefet milletvekillerimiz Ya bu kararlılığı gösterip tarihe geçeceksiniz yada uhrevi ve dünyevi veballe mahşerde haşrolacaksınız..!
selam-saygı-dua
Ahmet Gökhan Yazıcı
ahmetgokhanyazici.net


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Erzurum

28.03.2024

  • İMSAK 04:33
  • GÜNEŞ 05:58
  • ÖĞLE 12:25
  • İKİNDİ 15:56
  • AKŞAM 18:42
  • YATSI 20:01
  • Perşembe 0.1 ° / -10.1 ° false
  • Cuma 4.4 ° / -5.3 ° false
  • Cumartesi 5.7 ° / -3.2 ° false