Sıralamaya giren üniversiteler, akademik başarı ve kalite ile adlarından söz ettirirken, Atatürk Üniversitesi´nde yaprak kımıldamıyor.
Herkes tepeye yerleşmenin mücadelesini verirken, Atatürk Üniversitesi´nin başı boş köpeklerin kampüse girmemesi için duvar ördürdüğü, çeşme ve kapı modelleri çizdirdiği hatta ve hatta hızını alamayarak, özel locada maç izlediği gözlemleniyor.
Dünyadaki Üniversiteler, sıra dışı çalışmaları ile şehirlerini geliştirip bilimsel dünyaya katkılar sunarlarken, Atatürk Üniversitesi yönetim erkindeki küçük bir zümrenin kendi oluşturdukları klanları ile mutlu ve mesut günler geçirdikleri kamuoyunda biliniyor.
Geçtiğimiz günlerde İngiltere´de yüksek öğrenimle ilgili yayımlanan "Times Higher Education (THE)" dergisinin, "Dünyanın En İyi Üniversiteleri" listesinde Türkiye´den beş üniversite ilk 500´de yer alırken bunların arasın da Atatürk Üniversitesi´nin olmaması üzüntü ile karşılandı.
980 üniversitenin yer aldığı başarı listesinin başında Oxford Üniversitesi bulunuyor. Türkiye´den ilk 300´e giren tek üniversite ise İstanbul´daki Koç Üniversitesi oldu. Dergi, sıralamayı yaparken öğretim kurumlarının bilimsel araştırmalarını, uluslararası çalışma ve konumlarını, gelirlerindeki artışları ve listede geçen yıl bulunduğu sıralamayı göz önüne alıyor.
Sabancı ve Bilkent üniversiteleri ilk 400´de yer alırken, Atılım ve Boğaziçi üniversiteleri de ilk 500´de yer aldı.
Erzurum Atatürk Üniversitesi´nin ne zaman bu tür çalışmalarda ismini duyuracağı ise bilinmiyor.
Akademik, kültürel ve sanatsal durağan bir dönem içinde olan üniversitenin, şehrin rahmeti rahmana kavuşmuş ölmüşlerini birkaç defa yeniden anabileceği iddia ediliyor.
