Anadolu`nun Kıyamet Provası

Ahmet Gökhan Yazıcı`nın Kaleminden

Anadolu`nun Kıyamet Provası

Şüphesiz Türk tarihinde her dönem stratejik ehemmiyeti olan ve milli, manevi değerler etrafında birlik ve beraberliğin, mücadelenin sembolü olan bir Şehr-il Emin Erzurum`un; kimilerine göre omurgalı duruşu,bazılarına göre stratejik refleksi, kimilerine göre ise bölücü provokasyonlara karşı yıllardır biriken bir sinerjinin dışa vuran bir reaksiyonudur.

Sebep ve sonuç ilişkisi ile yaşananların ve gelinen son noktanın sosyolojik bir vaka hassasiyeti ile incelenmesi elzem olup ve olayların siyaset üstü bir endişe ve anlayışla gerekli sosyal,kültürel,ekonomik ve demografik önlemlere dönüştürülmesi de kaçınılmaz bir realitedir.

Olayları fikr-i ve ırk-i saplantılardan ve duygusallıktan uzak mantık çerçevesinde değerlendirilmesi de İslam-i , Milli ve İnsan-i bir bir zaruri yettir.

Gerek İslami gerekse İnsani hasletlerden uzak ve kesinlikle Kürtlükleri ve Müslümanlıkları araştırılmaya, sorgulanmaya muhtaç Marksist, Leninist ateizmin ve materyalizmin kıskacında inançsız ve çoğu ne Müslüman, ne Türk nede Kürt olan PKK ve siyasi versiyonu HDP yöneticilerin yıllardır süregelen toplumsal kutuplaşma ve ayrışmaya yönelik siyasi ve silahlı faaliyetleri başlı başına bir tahrik unsuru ve provokasyonu olup..!

Milli ve manevi hassasiyetlerle yüklü şehirlerde sözde demokrasi ve insan hakları havariliğine soyunup Cami duvarına işemekten başka hiçbir insani ve demokratik hassasiyet taşımayan bu tür kitlesel gösterilere zaman ve zemin hazırlamak tahrik ve provokasyona davetiye çıkarmaktan başka hiçbir kapıya çıkmamaktadır.

Talep edilen miting bölgesi ve civarındaki Türk Bayraklarının tahrik olur endişesi ile toplanmasın , indirilmesi ve olağan üstü bir durumla özdeş askeri ve polis kıtalarının şehre yüklenmesinin kendisi zaten başlı başına tahriktir.
Bir taraftan bölücü emelleri taşıyanları bizim olduğumuz yerde Türk Bayrağı asılamaz, şımarıklığına, alçaklığına sürükleyecek , Baş düşer Bayrak düşmez hassasiyetini damarlarında hisseden kitleyi de zaten tahrik ve taciz edecek dünkü olaylara açıkça davetiye çıkaracaktır buda basiretsizlikten öte toplumsal kavga ve kaosa sebep niteliğinde bir ihanettir.!

Miting alanındaki ve çevresindeki yaşanan olayların sonuç itibari ile öncelikli sebepleri bundan ibaret olup öncesi ve sonrası yaşanması muhtemelen hadiseleri farklı boyutlardan da ele almaya çalışacağız.!

Şehrin muhtelif bölgelerinde bazı şahısların darp edilmesinin, birkaç arabanın zarar görmesinin ve yaralanmaların yaşanmasının sebebi ise Dadaşlık ruhuna mugayir düşene vurmak, tek gördüğünü kıstırmak, kadında çocukta olsa bulduğu tek arabayı yakarak katliam yapmak değil.!

Şehrin milli ve manevi hassasiyetlerini bilmelerine rağmen, provokasyon ve tahrik amacı ile tek başına meydan okurcasına Kürdistan yazılı tişörtle gezerek, kalabalığın içinden miting alanı içerisine bölücü sembollerle yürümeye çalışarak, bölücü sembol ve işaretlerle şehrin hassas bölgelerini tek başına gezen ve ahaliyi işaretlerle tahrik ve taciz eden Cami duvarına işemeye çalışarak toplumsal kavga ve kaosa fitil olmaya çalışan aşağılık vatan hainlerine gösterilen haklı ve gerekli organize olmayan kontrol dışı bir reaksiyondan ibarettir.

Asla her kürde PKK lı gözüyle bakmayan, her PKK`lının da KÜRT olmadığı hassasiyeti ile bu güne kadar etle tırnak misali kaynaşmış,yaşamış, akrabalık bağlarını kuvvetlendirmiş bir toplumun kavga ve kosa, toplumsal kutuplaşmaya ve ayrışmaya ALLAH muhafaza ırk-i ve fikr-i bir kan davasına sürüklenmeye namzet bir Anadolu kıyametinin de maalesef ki bir başlangıç resimleridir.

Olayların siyasi maliyetini ise tarafların birbirlerine iyice kenetlenmesin de ve olaylar öncesi ve sonrası yaşanan gösteri ve yürüyüşlerin asla toplumsal kavga ,kaos istemeyen, her daim istikrardan yana son rahleyi bekleyen küçümsenemeyecek yoğunluktaki kararsız kitlenin rahatsız olup olmaması ile ilişkili tercihlerinde gizlidir 7 Haziranda da şüphesiz sandığa bu boyutta yansıyacaktır .

Tarafların siyasi hezeyanlar çerçevesinde, galibiyet veya mağlubiyet edası ile bir fırsata dönüştürmeye çalıştığı yaşanan olaylar aslında bir milletin topyekun imhasının resmidir.!

Aynı toprağın, inancın, hatta aynı annenin kucağından birbirine ayrıştırılan bir ötekileştirme furyası. Aynı kaderi yaşama mecburiyetlerine rağmen, güçlü olana zalimlik, haklı olana mazlumluk rolünün reva görüldüğü bir girdaptır.!
Binlerce yıl tarihte birlikte yaşamış Aynı ALLAH?A inan, aynı KIBLE`YE yönelen Aynı PEYGAMBERİN izinde Aynı KUR-AN?ı hatmeden; etle tırnak olmuş bir milletin arasına etnik,dini ,mezhebi ve kültürel özellikleri doğrultusunda fitneyi yeşerten ve yine benzer kutsal değerler etrafında bir biriyle ötekileştiren , kan, gözyaşı, kin ve öfke tohumları ile birbirinden koparılmaya çalışılan kardeş kavgasının fitili olma ihtimali yüksektir.!

Yaratılanların en şereflisi eşrefi mahluku insanlıktan uzaklaştıran,iffet ve haysiyetten zillete sürükleyen insanlığa hasret bırakan, bir ağacın dalları olan bir milleti dalından koparan kan davasının ALLAH korusun bir kıvılcımı olabilir.!
Özellikle günümüzde Avrasya, Ortadoğu ve Kafkaslar kıta sahanlığını enerji kaynakları ile birlikte, bölgeyi yeniden dizayn etme girişimlerini, genel olarak ?ayrıştırma?,?çatışma?,?çatıştırma? ve ?bölme? politikaları üzerinden sömürmeye çalıştığı bu süreçte, Sistem temsilcisi devletler bölge ahalisini bu başlıklar altında ve çıkar çatışmaları doğrultusunda yönetmekte ve kontrol etmektedir.

Bunu yaparken de Birleşmiş milletler, NATO, Uluslar arası Mahkemeler, Kredi derecelendirme kuruluşları vesaire örgüt ve yapıları devreye sokulmakta, yazılı, görsel ve sosyal medya kuruluşları kullanılmaktadır.
Yine aynı devletler bölge Müslümanlarını çeşitli etnik ve dini unsurlara bölmek araya fitne, kin,kan, ve gözyaşı tohumlarını kan davasına dönüştürmek üzere çeşitli terör örgütlerini kurmakta, yönlendirmekte ve kullanmaktadır.
Bu tür terör örgütlerinin komuta kademesi aslında haçı boynundan çıkmamış Hıristiyanlığın, siyonizmin birer taşeronu ve mensubu olmalarına rağmen,

Adı Müslüman olan insanları çeşitl etnik ve dini unsurlara bölmek üzere Türkün, Kürdün, Alevisinin, Sünnisinin adına hüküm vermekte, birbirinin kanını dökmekte,kaderlerine sirayet ederek sözde özgürlük ve bağımsızlık , haklar adına Müslümanları ayrıştırmanın ve ötekileştirmenin taşeronluğunu yapmaktadır.!

Biz Müslümanlar olarak ise bu taşeronların manipülasyonu ile onlara biat edip birbirimizi insanlıktan uzaklaşmış bir hınç ve öfkeyle resmen yiyerek, bitirerek deklanşöre poz verenler bizler değilmiyiz!
Aslında bu fotoğraf karelerinin gerçek müsebbipler biz Müslümanlar değimliyiz, bölmek isteyenlere karşı bölünmeye çalışanlar olarak asıl kutuplaşmaya ,ayrışmaya, birbirimizi potansiyel suçluluğa sürükleyenler,
Türkü- Kürdü, sağcısı- solcusu ,alevisi- sünnisi gibi vesaire unsurları olarak top yekun biz sözde Müslümanlar bizler değimliyiz..!

Seçim otobüsünün üstünden iyi kitlelere ahkam kesip, söylediği sözlerin toplumu nerelere sürükleyeceğinden bi haber sırf konuşmak ve tahrik etmek için konuşup zevkte ve sefada yaşattıkları kendi evlatlarının olmadığı, kavga ve kaos ortamında hadiseyi balkondan seyredip uzaktan gazel okumakla mahir yöneticilere körü körüne bağlı olarak bu resimdekiler olarak bizler değilmiyiz.!

Kendi etnik, dini ,sosyal ve kültürel farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görmeyip, bir kilimi oluşturan desenler olarak değerlendirmeyip, özelliklerimiz üzerinden birbirimize bir üstünlük ve imtiyaz oluşturmaya çalışanlar bu resimdekiler olarak bizler değilmiyiz.!

Yıllarca birbirimizin özelliklerini aşağılayıp,hakir görüp, bir birimize ,değer ve özelliklerimizle rencide edecek boyutta alay edip değerlerimizi çeşitli Yahudi ve Hıristiyan doğmaları ile ayaklar altına alan bu resimdekiler olarak bizler değilmiyiz.!

Takva ve bilgide kültür ve medeniyette birbirimize üstün olmaya çalışmamız gerekliyken, bir eşref-i mahlukatı şirke sürükleyecek boyutta birbirine fiziksel, zihinsel, biyolojik,kültürel üstünlük iddiasını kin ,nefret ve öfkeyle birbirine kabul ettirmeye çalışan bu resimdekiler olarak bizler değilmiyiz.!

Kültürel,etnik, dini, sosyal kuruluşlar etrafında bölünmeye zemin hazırlayacak nitelikte partiler, dernekler,sendikalar,örgütler, vesaire taifelere rağbet edip, iyi kötü günde birlikte ağlayıp birlikte gülmesi, birlikte yaşayıp birlikte ölmesi ,aynı camide her rengi ile yan yana saf tutması gerekenler olarak birbirimize Allahın selamını çok gören, karşılaştığında yol değiştiren, camisini, avlusunu ayıran, iyi kötü gününden bihaber yaşayan biz sözde Müslümanlar değilmiyiz..!
Birbirimizi yaratılıştan potansiyel suçlu görüp, geçmişte atalarının yapmış oldukları suçlarla özdeşleştirip aynı potada suçlu değerlendirip, birbirimize seviyeli kalan, ayrışan ötekileşen,yardım elini uzatmayan bu resimdekiler olarak bizler değilmiyiz.!

Bir birimizi cahil bırakan, evlatlarımızı kendi saplantı ve hurafe bilgilerle taasubiyete sürükleyen , belli bölgelerde görev yapmaktan kaçan, insanını hakir ve hor gören,küçümseyen,değerlerini aşağılayan, onları cehalete mahküm ve mecbur bırakıp, açlık ve yoklukla imtihanına sebep olup terör guruplarının sermayesi olmasına dolaylı yoldanda olsa sebep olan bu resimdekiler olarak bizler değilmiyiz.!

Evet Türk- Kürt,Alevi-Sünni, Sağcı-Solcu, vesaire unsurlara bölünmüş olarak suçlu biz sözde Müslümanlar mıyız..! Yoksa bizi bölmeye çalışanlar mı gönül dostlarım..!

Yılların ihmali,cehaleti,taassubiyeti ve hataları ile ayrışmanın,ötekileşmenin eşiğine gelmiş Müslümanlar olarak ;

Bizleri yönetmeye çalışanların siyasi emelleri ve endişeleri adına mücadele ederken kaş yaparken kesinlikle göz çıkarmamalıyız.!

Siyasi, kültürel ve ırk-i farklılıklarımızda olsa birbirimizi potansiyel suçlu olarak görmemeli birlikte yaşamaya mahkum ve mecbur olan insanlar olarak birlikte yaşamanın sosyal ve içtimai görevlerini,sorumluluklarını hayatımıza tanzim etmeliyiz.!

Öfke ve kan dilini, hamaset nutukları ile kullananlara kesinlikle dikkat edip, kavganın, küfrün, öldürmenin, ötekileştirme ve dışlamanın kolay, kardeşliğin, milli ve manevi değerlerin, barışın, huzurun, yaşama ve yaşatmanın sembolü, koruyucusu ve yaşatıcısı olmalıyız.!

Müslümanlar arasında yaşanmış tarihsel ,kültürel ve sosyal olaylar neticesinde ortaya çıkan ayrışma ve ötekileşmeyi ortadan kaldıracak olanda probleme sebep olanlar değil problemi yaşayarak bu resimlere figüran olan bizleriz.!
Bölünmenin eşiğine gelmiş İnsanlar, Müslümanlar olarak bizi bölmek isteyenlere karşı ?YAVUZCA? Birbirimize karşı ise ?YUNUSCA? yaşamaya ve davranmaya zorunlu olduğumuzun önemle altını çiziyorum.

?BİRLİKTE RAHMET AYRILIKTA AZAP VARDIR?

HZ MUHAMMET (s.a.v)

selam-saygı-dua

Ahmet Gökhan Yazıcı


Anahtar Kelimeler: Anadolu`nun Kıyamet Provası

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Erzurum

28.03.2024

  • İMSAK 04:33
  • GÜNEŞ 05:58
  • ÖĞLE 12:25
  • İKİNDİ 15:56
  • AKŞAM 18:42
  • YATSI 20:01
  • Perşembe 0.1 ° / -10.1 ° false
  • Cuma 4.4 ° / -5.3 ° false
  • Cumartesi 5.7 ° / -3.2 ° false